E-Posta: info@altiparmak-avci.av.tr
Hayvan Saldırıları ve Hukuki Durum

Ülkemizde yoğun biçimde sokaklarda hayvan saldırıları haberleri okumaya, izlemeye başladık. Bunların bir kısmı sahipsiz hayvanlar, bir kısmı da terk edilmiş. Bazen de bir silah gibi kullanılan sahipli hayvanların saldırıları izliyoruz. Pek tabi hayvanların beslenmesi ve edinilmesi bir hak. Bunun sonuna kadar korunması gerekiyor. Ancak bu saldırıların da birtakım sonuçlar var. Bu yazımızda saldırıların sonuçlarından yola çıkara beş soru da durumu özetlemek istedik:

1.“SOKAK HAYVANI” NEDİR?

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunun (HKK) 3/f maddesine göre sahipsiz hayvan; “barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları” ifade etmektedir.

Sayıları 10 milyon kadar olduğu varsayılan barınma ve yeme ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, gördükleri bazı muameleler nedeniyle şehir koşullarında saldırganlaşan “sokak hayvanlarının” oluşturduğu tehdit üzerinde daha ciddi düşünülmeyi gerektiriyor. İnsanlara zarar vermeyen ama onlarında zarar göremeyeceği yolları konuşmak zorundayız.

Bunun yanında HKK; 3.maddesinde; ev hayvanını “gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvan”; kontrollü hayvanı ise “bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan işaretlenmiş kayıt altındaki ev hayvanları” olarak tarif etmektedir.

2.TEHLİKELİ TÜRLER NELERDİR?

Bakanlık çalışmaları sonucu Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully yasal düzenlemeyle ‘tehlikeli ırk’ kapsamına alınmıştır. Bu hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak yasaklanmıştır. Bu yasaktan önce sahiplenenlerin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştırmak ve buna dair belgeyi bakanlığa sunma yükümlülüğü vardır.

3. SOKAK HAYVANLARI KONUSUNDA YETKİ KİMDE?

Bu konuda hem Belediye mevzuatı hem de HKK açısından yetki belediye ve valiliklerdedir. Nitekim Danıştay 8. Dairesi bir kararında, “Olayda, ilgili mevzuat gereği sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek, sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunların tespiti ve bu sorunların çözümlerini karara bağlama konusunda görevli ve yetkili bulunan Valiliğin ve sahipsiz hayvanlara barınak yapmak, yaptırmak ve işletmek, işlettirmek görev ve sorumluluğu bulunan Belediye Başkanlığının da hasım mevkiine alınması gerekmektedir” diyerek bu konuda yetkili ve görevli olduklarını tescil etmiştir.

4. SALDIRIYA MARUZ KALINCA HAKLARIMIZ NELER?

Burada ikili bir ayrıma gitmeliyiz. İlk sorumuz şu olacaktır:

SOKAK HAYVANLARININ SALDIRILARINDA SÜREÇ NASIL İŞLER?

Gerek HKK ve gerekse Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde, sahipsiz hayvanların bakımı ve gözetiminden yerel yönetimler olan belediyeler sorumlu tutulduğu açıktır. Yani sahipsiz hayvanların vermiş olduğu zararlardan, belediyenin üzerine düşen özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sorumluluğu bulunmaktadır. Bu konudaki ilgili mevzuatı şöyle sıralamak mümkünüdür: Anayasası m.125. ‘’İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.’’

Büyükşehir Belediyesi Kanunu m.7 ‘’Büyükşehir Belediyesi; hayvan barınaklarını yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmekle görevli ve yetkilidir.’’

HKK m. 6 ‘’Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya yerel yönetimlerce izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.’’

Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmelik m. 7 ‘’Belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbi bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerin kayıt altına alınmasıyla ilgili tedbirleri alır…”

Danıştay, bir kararda; ‘’sahipsiz bir köpeğin vatandaşa vermiş olduğu zararı, belediyenin köpek üzerindeki denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olduğu’’ gerekçesiyle idarenin hizmet kusuru saymış ve ilgili belediyenin kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik, aksaklık ve düzensizliğinin hizmet kusuru oluşturduğu gerekçesiyle tazminat sorumluluğu bulunduğuna karar vermiştir. Bu nedenle sahipsiz bir köpeğin saldırısına uğrayan mağdur kişi idari hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi şeklindeki hizmet kusuru hallerine dayanarak, idari hizmette yetersizlik, eksiklik ve düzensizlik bulunduğu gerekçesiyle, idarenin hizmet kusurunun bulunduğunu iddia ve ispat ederek idareye karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir” demektedir.

Bir kimsenin, sahipsiz bir hayvan tarafından zarar görmesi halinde, idarenin kusur sorumluluğuna giderek, idareye dava açabileceğini yukarıda ifade ettik. Bu durumda kişi, idareye karşı tam yargı davası açacaktır. Bunun için önce idareye başvuru yapması gerekir. Ardından red edilir veya otuz gün içinde cevap verilmez ise dava açılmalıdır. Ankara Eryaman’da sahipsiz köpekler tarafından parçalanarak öldürülen İran vatandaşının yakınlarının açtığı davada Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Etimesgut Belediyesi’nin hizmet kusuru gerekçesiyle tazminat ödemesine karar verilmiştir.

Saldırı evcil bir hayvan tarafından gerçekleşmiş ise bu kere ikinci sorumuzu soracağız: HAYVAN SAHİBİNİN TAZMİNAT SORUMLULUĞU VAR MIDIR?

Hukuka göre hayvan sahibi olanların veya hayvan bulunduran kişilerin hayvanlarını başkalarına zarar vermelerini önlemek adına düzenlemeler getirmiştir. Hayvan Sahibinin sorumlulukları, kusursuz sorumluluk olarak nitelenir. Borçlar Kanunu m.67 ile 68’deki düzenlemeler uygulanır. Anılan madde hükmümlerine göre, hayvana dikkat, özen ve gözetim görevini üzerine alan ve ondan sürekli şekilde faydalanan kişi, hayvanı bulunduran sıfatıyla bu hayvanın sebebiyet vermiş olduğu zararları ödeme yükümlülüğü altındadır. Hayvan bulunduran, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumluktan kurtulur.

5.HANGİ SUÇLAR SÖZ KONUSU OLUR?

TCK m.177’de “hayvanın tehlike yaratacak şekilde serbest bırakılması” maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre,  gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca hayvanların “silah” sayıldığını da görmekteyiz. Böyle durumlarda hayvan kullanılması suçun ağırlatıcı nedeni olarak ele alınmaktadır. Nitekim basına da yansıyan bir olayda sanık, babası ile tartışan bir adamın üzerine köpeğini saldırtmıştı. Saldırı da müşteki basit tıbbi müdahaleyle tedavi edilecek şekilde yaraladı. Mağdurun şikâyetçi olmasıyla yapılan yargılamada, köpeğin olayda kullanılış şekli silah olarak değerlendirildi ve sanık hakkında üç yıl hapis cezası verildi.

Gelelim Belediye ve Valilik çalışanlarının sorumluluğu cihetine. Burada sahipsiz hayvanların saldırısı nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun faili olabileceklerini değerlendirmekteyiz.

Ayrıca HKK m.28/A’da şu suçlar düzenlenmiştir:

► Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

► Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

► Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.

► Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

► Hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.